Hakikat Sonrası Siyaset ve Parrhesia'nın Prangaları
Creators
Description
Sahip olduğumuz iç güdülerin birçok değer yargımızın temelini oluşturduğu söylenmektedir. Henüz dünyaya yeni geldiğimiz bebeklik dönemlerimizde dahi içgüdülerimiz sayesinde eylemlerimizin sonuçlarını kısa bir süre içinde kavramaya başlarız. Böylece doğru ya da yanlış, mutluluk ya da acı verici hadiselerin zihnimizde bir tasnifini yaparak makul olana doğru yaşamımızın rotasını tayin etmekteyiz. Tıpkı acıkan bir bebeğin ağlayarak annesine seslenmesi gibi… Bu nedenle Nietzsche (2020) bilinçli düşüncelerimizin ardında dahi içgüdülerimizin yattığını söylemektedir. Bilinçli düşünme aktivitelerimizin çoğu içgüdülerimiz tarafından gizliden gizliye yönlendirilmektedir. Her türlü mantıklı kararın ardında ve bu mantığın davranış olarak dışa yansımasında belirli bir yaşam tarzını korumaya yönelik fizyolojik gerekliliklerimizin yattığı aşikardır (s. 7-8). Dolayısıyla büyüyen insan iç güdülerinin farkına varmalı ve gerektiğinde bu güdüleri daha iyiyi öngörme maksadıyla kontrol edebilmelidir. Nitekim büyüyen bebeğin dahil olacağı dünya, çeşitli değer yargılarına sahip kültürel mirasın üzerine inşa edilmiştir.
İnsan yaşamı uzun süreli ve önemli ayrımlardan oluşan bir doğaya sahiptir. Sadece iç dinamikler değil aynı zamanda belirli kritik dönemler ve dış faktörler de değer-yargılarımız üzerinde etki arz etmektedir. Örneğin ahlaki kaideler söz konusu olduğunda geleneksel bakış açısı, ebeveynler tarafından çocuğa yöneltilen emir ve yasakların oldukça önemli olduğunu savunmaktadır. Bununla birlikte yapılan araştırmalar çocukluk dönemindeki ahlaki kaidelerimizin üzerinde, ebeveyn direktiflerinin belirli bir noktaya kadar etkili olduğunu ortaya koymakta (Uffelmann, 2005, s.17) ve çocuğun yaş ile birlikte daha özerk davranışlar sergilediğini göstermektedir (Alwin, 1989). Büyüyen bir çocuk akranlarından ve diğer dış çevrenin uyaranlarından da etkilenmektedir. Bu nedenle büyümeyle birlikte geliştirilen özerk davranış kalıpları oldukça karmaşıktır. İnsanın hürriyet kazanması çeşitli alt boyutların birleşimiyle ve psiko-sosyal işleyişin diğer göstergeleriyle güçlü bir şekilde bağlantılıdır. Bilişsel, duygusal ve davranışsal boyutların tamamı bu kapsamda değerlendirilmektedir. Zira insan yaşamını ilgilendiren çeşitli alanlarda özerkliğin (autonomy) gelişimi (duygusal, bilişsel, davranışsal alanlarda) eşit bir biçimde gelişim göstermemektedir. Örneğin yetişkinliğe geçiş döneminde çocuklar kendi bedenleriyle ilgili mahrem konularda daha özerk bir alana sahip iken finansal konularda ise ailelerine olan bağımlılıkları devam etmektedir (Darling vd., 2005, s. 47-48).[1] Dolayısıyla iç güdülerin etkisiyle hayata gözlerini açan insanoğlunun kendi yaşam alanlarıyla ilgili “özerkliğe (autonomy)” sahip olması belirli bir süreç gerektiren ve çeşitli (dış ve iç) faktörlerin etkisiyle şekillenen özel bir yapıdır. Kişinin söylemleri, hayata yönelik bakış açısı ve diğer tüm davranışları bu özerk mekanizmanın gelişimi neticesinde şekillenmektedir. Tüm bu süreç doğrultusunda bireyler belirli bir hayat görüşüne ve çeşitli tercihlere sahip olarak edindikleri bu değerleri içinde yaşadığı toplumun şartlarına göre davranış kalıplarında somutlaştırmaktadır.
Doğruyu söylemek ve doğrunun öngördüğü biçimde hareket etmek de insan yaşamının gel-gitleriyle dalgalanan ikliminde giderek zorlaşan bir davranış olarak belirmektedir. Günümüzde insanların çoğu yalan söylemenin ya da gerçeği çarpıtmanın kötü bir eylem olduğunu dile getirse de ne yazık ki yine bu aynı çoğunluk, hakikatin öngördüğü erdemli eylemleri icra etmekten oldukça uzaktır. Gerek dünya tarihinin kapital çarkı, gerek insanın sahip olduğu derin doğa, ironik bir ahlak anlayışını gün yüzüne çıkarmıştır. Bu kapsamda her ne pahasına olursa olsun, ağır bedeller ödemeyi göze alarak gerçeği dile getirebilme olarak kavramsallaştırılan parrhesia terimi oldukça ilgi çekici düşünsel bir mahsuldür.
[1] İktidar alanlarındaki mücadele kurumlar ve özneler üzerinde devam etmektedir. Bilindiği üzere 18. yüzyılda mahrem alanlar üzerinde de bir iktidar mücadelesi söz konusuydu. Gençlerin kendi mahrem alanlarıyla ilgili konularda yanlış yaptığı temalar üzerinde birdenbire bir gündem oluşuvermişti. Aniden panik yaratan bu gündem ebeveynler aracılığıyla çocukların bedenleri üzerinde bir denetim kurmaya neden olmuştu. Fakat bu denetimin kaynağındaki asıl sebep aileler değildi. Cinsel alanlar gözetlenmeye ve bedenler nesnellik altına alınmaya çalışıldı. Bu gözetim ve denetim insanların dikkatini kendi bedenleri üzerinde yoğunlaşmaya sevk etmiştir. Ebeveynler ile çocuklar arasında, çocuk ile denetim mercileri arasında bir mücadele ortaya çıkmıştır. Beden, bu kontrol mekanizmalarına karşı tepki göstererek yanıt vermektedir. İktidar ise bu tepkiye karşılık ekonomik ve ideolojik hamleler geliştirerek bedeni sömürmektedir. Bronzlaşma ürünleri, tek tip vücut göstergeleri, erotizm, vb.. endüstriyel hamleler bedenin isyanına karşılık iktidar erkinin geliştirdiği yeni stratejik hamleler olarak belirmiştir. Bedenin isyanı artık baskı ile denetlenmek yerine, denetim-teşvik formülüyle kontrol edilmeye başlanmıştır. Bu yeni nesil denetim mekanizmasında öznelere; “Soyunabilirsiniz ama vücut hatlarınız 90-60-90 standartlarında olmalı” vb. gibi önermelerde bulunarak kendi iktidar alanını beden üzerinde yeniden inşa etmektedir (Foucault, 2019b, s.44).
Files
Hakikat Sonrası Siyaset ve Parrhesia’nın Prangaları.pdf
Files
(273.4 kB)
Name | Size | Download all |
---|---|---|
md5:2734860799121383850c20d3b7915fca
|
273.4 kB | Preview Download |
Additional details
References
- Alwin D. F. (1989). Changes in qualities valued in children in the United States, 1964 to 1984. Social Science Research, 18(3), 195-236.
- Çevik, C. (2020 Kasım 11). Kinik parrhesia veya özgürce konuşabilmek üzerine [Video]. https://www.youtube.com/watch?v=WfrJrcK2JRA
- Darling, N., Cumsille, P., & Peña‐Alampay, L. (2005). Rules, legitimacy of parental authority, and obligation to obey in Chile, the Philippines, and the United States. New directions for child and adolescent development, (108), 47-60.
- Darı, A. B. (2018). Sosyal medya ve siyaset: türkiye'deki siyasi partilerin sosyal medya kullanımı . Al Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2 (1), 1-10. Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/farabi/issue/33998/370664
- Dyrberg, T. B. (2014). Foucault on the Politics of Parrhesia. Basingstoke: Palgrave Macmillan, 2014. doi: 10.1057/9781137368355.0003.
- Foucault, M. (2005). Doğruyu söylemek (Çev. Kerem Eksen – 1. Basım). Ayrıntı Yayınları.
- Foucault, M. (2012). Doğruyu söylemek (Çev. Kerem Eksen – 3. Basım). Ayrıntı Yayınları.
- Foucault, M. (2019a). Özne ve iktidar (Çev.Işık Ergüden & Osman Akınhay – 6. Basım). Ayrıntı Yayınları.
- Foucault, M. (2019b). İktidarın Gözü. (Çev.Işık Ergüden & Osman Akınhay – 5. Basım). Ayrıntı Yayınları.
- Greene, R. W., Horvath, D., & Browing, L. (2021). Truth-Telling and Organizational Democracy: The Rhetoric of Whistleblowing as an Act of Parrhesia. In Whistleblowing, Communication and Consequences. Routledge.
- Karabulut, A. (2020). Geç modern zamanda parrhesia ve kahramanlık üzerine bir değerlendirme. Electronic Turkish Studies, 15 (7), 2943-2957.
- Keyes, R. (2017). Hakikat sonrası çağ. İzmir: Ertem Basım Yayın.
- Lemos, A. L. M., Bitencourt, E. C., & dos Santos, J. G. B. (2021). Fake news as fake politics: the digital materialities of YouTube misinformation videos about Brazilian oil spill catastrophe. Media, Culture & Society, 43(5), 886-905.
- Lemos, A. L. M., Bitencourt, E. C., & dos Santos, J. G. B. (2021). Fake news as fake politics: the digital materialities of YouTube misinformation videos about Brazilian oil spill catastrophe. Media, Culture & Society, 43(5), 886-905.
- Lockie, S. (2017). Post-truth politics and the social sciences. Environmental Sociology, 3(1), 1-5.
- Nietzsche (2020). İyinin ve kötünün ötesinde (Çev. M. Tüzel, 10. Basım). Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
- Novak, D. R. (2006). Engaging parrhesia in a democracy: Malcolm X as a truth-teller. Southern Communication Journal, 71(1), 25-43.
- Rose, J. (2017). Brexit, Trump, and post-truth politics. Public Integrity, 19(6), 555-558.
- Rosenthal, H. M. (2020). Speech Imperialization? Situating American Parrhesia in an Isegoria World. International Journal for the Semiotics of Law-Revue internationale de Sémiotique juridique, 1-21.
- Şenel, A. (2011). Siyasal düşünceler tarihi (3. Basım). Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.
- Tandoc Jr, E. C., Lim, D., & Ling, R. (2020). Diffusion of disinformation: How social media users respond to fake news and why. Journalism, 21(3), 381-398.
- Tosun, C. M., & Mehmet, B. (2018). Foucault'nun felsefesinde bir "sözel ilişki etiği": Parrhesia. Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, (30), 145-157.
- Uffelmann, (2005). Kendini affet, "Ben'in sabotajından kurtulma yolları (Çev Gülperi Sert). İlya İzmir Yayınevi.